KADINLAR GÜNÜ YASIMIZ VAR!

 KADINLAR GÜNÜ YASIMIZ VAR!

“Cennet anaların ayakları altındadır” hadisiyle kadınlarımızı kutsal kıldık.

Sonra da kadınlarımızın sokak ortalarında öldürülmelerine seyirci kaldık…

Ülkemizde kadınlarımız şiddetin, tecavüzün, ölümün kol gezdiği bir korku tünelinde yaşıyor…Her insanın en doğal hakkı yaşam hakkını bile veremediğimiz kadınlarımızın “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüzün” başı sağ olsun!

Cinsiyet, dil,din,ırk ayırımı yapmadan insanca yaşam hakkımız olduğu, baskı şiddet nereden gelirse gelsin “dur” dendiği,manşetlerde sırtından bıçaklanmış kadınlarımızın vahşet fotoğraflarının olmadığı,erkeklerimizin gücünü cinsiyetinden,cinselliğinden,parasından,kas kuvvetinden değil insanlığından aldığı devletin, milletin sürü  mantığı ile çıkarılan yasalara değil insan haklarına,yaşam hakkına ihtiyacı olduğunu kavradığı gün…

Yaşanılacak bir dünya, kutlanacak günler olacaktır…

8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutlayamıyorum… Kimse kusura bakmasın…

Hani; Öfkeli bir toplum olduk deniyor ya!beni de bugün öfke sardı…

Kendi hesabıma havale yaparken bile para kesen bankayı,kurtlu elmaya organik diye beş misli  fiyat çekeni,hayvan hakları savunuyoruz havalarında reklam peşinde olanı,her meslekten yaşlanmış, zamanında da bir mok olmayana duayen diyeni,”ne kadar modern metroya bin” tavsiyesinde bulunup arabasız tuvalete bile gidemeyenleri,ötekileşmeyi türban sanıp kendi arasında birbirini yiyenleri, Fenimizm mi hala erkek düşmanlığı sananları,televizyonu her açtığımda parmağını sallayarak bağırıp duranları,her devrin adamı dönekleri, gezifobikleri,çocukları gelin eden zihni sapıklara”pedofili” diyenleri,kadın bedeninden elini bir türlü çekmeyen  siyasetçileri,Facebookumla,Twetterımla uğraşanları,inşallah maşallah la başlayıp çalmadık minare bırakmayanları,kadın suretinde erkekleşen kadınları ha bir de; dört bir taraftan ruhumu sıkan Nagehan Alçı’yı

BOĞASIM GELİYOR

“Bu ne karamsarlık mı?”…

Evet,karamsarım…Evet yüreğim yasta…

İnsan Hakları Derneğinin 2013 kadına yönelik şiddet raporunu okuyan her insan insanlığından utanır.

382 öldürme girişimi olayında 300 kadın öldürülmüştür.199 öldürme ve yaralama olayında fail eştir. 45 olayda eski eştir. 80 olayda fail akrabadır.32 olay korunma varken gerçekleşmiştir.

162 olayda 185 kadın darp edildi/dayak yedi. 108 kadın eşi tarafından darp edildi.

197 taciz ve tecavüz olayında 245 kadın tacize uğramış. 143 kadın tecavüz ya da girişimine maruz
kalmış. 12 taciz olayı birden çok kişi tarafından gerçekleştirilmiştir, 32 tecavüz olayı tecavüz birden
çok kişi tarafından gerçekleşmiştir.

Mağdurlar ise çok çeşitlidir. Çocuklardan, turistlere, engellilerden yaşlılara, pek çok mağdur vardır.
Tüm gruplarda dikkati çeken ise kadına yönelik şiddet 40’lı yaşlardan itibaren azalıyor olsa da hiç
bitmemesidir. 80 yaşında olmak bile ölümden, dayaktan, taciz ve tecavüzden kurtarmamaktadır.

70 intihar girişiminden 58’i intiharla sonuçlanmıştır. 18 girişimden kadınlar yaralı olarak ya da tıbbi
müdahaleyle kurtulmuşlardır.

Silahla girişimde
bulunanlardan 1 kişi kurtarılmış, ası yöntemiyle girişimde bulunalar ise hiç kurtulamamıştır. Bu
durum kadın intiharlarının intihar süsü verilmiş cinayet olduğu şüphesini güçlendirmektedir.

Aleyna Çakır cinayetinde şüpheli ancak uyuşturucuya özendirmeden göz altına alınmış otopsi raporu ancak ondan sonra açıklanabilmiştir!

Her şey rağmen, bu acı tabloya rağmen umutsuz muyum?

Hayır…

Dünümden mutlu, bugünümde kararlı, yarınımdan umutluyum…

Dün, savaşta, zafer uğruna  bir mememizi kesip atmış yayı göğsümüze dayamış oku hedefe vardırmış,  zafer kazanmış “Amazon” kadınlarıyız biz…

Cumhuriyet kurulduğundan bugüne, hatta Duygu Asena’yla başlayan Feminizm hareketinden, bugün canla başla çalışan kadın örgütleriyle, dernekleriyle …

Ne savaşlardan çıktık biz diyebiliriz artık…

Çok yol aldık yolumuz uzun cinsiyet eşitliği dedik yeniden başladık…

Küllerimizden doğuyor… Doğurarak ölümsüzleşiyoruz…

Sadece kendime ve sizlere bir kez daha hatırlatmak istedim.

Kadın, sonsuzluk, ölümsüzlüktür…

Dünler çoğaldıkça yarınlar azalıyor…

Ne yapacaksak bugün, ne istiyorsak bugün…

Yarın, keşkeler yapışmasın yakamıza

8 Mart’ı  YAS la değil, sadece 1909 da belgelenen emekçi kadınların günü olarak kutlayacağımız günlere omuz omuza elele..

Benzer Yazılar

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir