İnsan Hakları Yoksa Hiç bir Hak YOK!

 İnsan Hakları Yoksa Hiç bir Hak YOK!

İnsan Hakları Yoksa Hiç bir Hak YOK

8 Mart dünya kadınlar gününe Kadınca’ nın 45. Yılında dünden bugüne nasıl köprüler atabiliriz Duygu Asena’ın “Ayşe’ler uyanın Ali’leleri uyandırın” manşetinin altından çok sular geçmiş dünya ‘Yeni Dünya’ kurmanın peşindeyken biz hala kadına şiddet nasıl biter cinsiyet eşitliği medeniyetine nasıl dikkat çekeriz kısacası öz Türkçesi feminizm dedik kadın erkek eşit haklara sahip olmalı dedik olmadı. kadınlar annedir mutlu anneler geleceğe öz güvenli başarılı mutlu çocuklar bırakır dedik olmadı.

“Kadın eşit misin çalışmak mı istiyorsun çalış” dediniz. Temizliğe, tarlaya yollayıp kahveye, çalış deyip arkadaşlarla keyife vücut yapmaya spora başka kadınları tavlamaya, hatta kulüp  kafe adı altında olan namusunuza helal getirmeyecek genel evlere sattınız…

Sonra kadın nasıl olursa olsun ekonomik gücünü ele alınca sizi terketmeye kalktığında namusunuz oldu gelir kaynağınız kesildi çocuklarınıza bile aldırmadan

ÖLDÜRDÜNÜZ…

2023 Ocak/Şubat öldürülen kadın sayısı 43 sadece iki ayda…2022 bir yılda 285

İktidarın kapatmaya çalıştığı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız derneği ölüm sayacı rakamları…

Bunlar rakam değil kadın anne insan bir annenin evladı hayalleri olan bir kız çocuğu.

Yarın belki sen ben senin benim kızım evladım….

Fatih üniversitesinde bir 8 Mart söyleşisine gittiğimde neredeyse tamamı türbanlı genç üniversiteli kızlar 2 saatlik konferansımızın sonunda beni derinden etkileyen hep kulaklarımda yüreğimde kalan şu cümleyi söylediler “Bize feminizmi Duygu Asena’yı haklarımızı anlatmayın. Biz bunların hepsini biliyoruz ama evlerimizde büyüklerimize bunları savunduğumuz zaman daha büyük şiddet baskı görüyoruz. Güzel konuşuyorsunuz haklısınız haklıyız ama buradan kalkıp o eve gideceğiz”

Sadece içinizdeki gücü bileceksiniz. Ailenizden başlayıp okulunuzda öğretmenize, hayata atılıp iş vereninize, aşık olup kalbinize evlenip kocanıza mutsuzsanız hayat karşı koymak, mutluymuş rolü yapmadan mutlu olduğun yerde olmak hakkın…

Hak nerede değirmende derdi anneannem.

PEKİ ….. Şimdi  hak nerede ?

Şimdi hak nerede bıçağın sırtında…

Ya namus, benim giyimim de saçım da bacak aramda değil der kimselere vermez sahip çıkar, toplumun bütün gelmiş geçmiş öğretilerine dayatmalarına  kulaklarını tıkar kendini bir Rodin heykeli gibi çekiçleyip şekillendirip canının acımasına aldırmadan okuyarak merak ederek, şiddete baskıya  itiraz ederek kendin olursun ….

Uyanan Ayşe’ler sadece uyuyan Ali’leri değil uyanmak işine gelmeyen, erkeğin sağladığı konforu özgürlüğü ile takas eden  hem cinslerini de dürtecekler. Erkekler de güç zehirlenmesinin ağır sorumluluğundan silkelenip kadınlarla sorumluluğu da mutluluğu da paylaşmayı öğrenecekler…Bu düzen böyle gelmiş böyle gitmez.

 Yeni dünyanın geldiği cinsiyet eşitliği noktasında kadın erkek hepimize iş düşüyor…

Yeni dünya siyaset de, ekonomi de, kültür sanat ve toplumu yeniden dizayn ederken biz ülke olarak Atatürk’ün 1923 de kurup 100 yıl sonrasının vizyonunu yarattığı ilkelerden ayrılarak adeta 1923 den bile geriye savrulduk.

Pandeminin yıkıntısını atlatamadan 11 şehrimizi enkaz altında yok eden depremle bütün ülke acıyla, korkuyla ve önlem almayan, vergilerimizi şatafatla çar çur eden yönetenlere yönelen büyük bir öfkeyle sarsıldık…

Yıllarca siyasette daha çok kadın olmalı. Dünyayı kadınlar yönetse her şey güzel olacak derken;

Siyaset sahnesinde 90 lı yıllarda ülkeyi batıran ‘ALLAHI SİZE EMANET EDİYORUM’ diyecek kadar gafil, sarışınlığından başka hiç bir kadın kimliği kalmamış, erkekleşmiş bir siyasi kadın lider Tansu Çiller  profilinden, takım elbiseleriyle faili meçhul siyasi geçmişiyle, beş benzemez arasında kadın kimliğini temsil eden ‘kurtar bizi ana’ diyen kitlesine de milletin umudu masaya da erkekçe bir çalım atan Meral Akşener’e…

Siyasette sesi gür çıkan kadınlarımız elbette var. Tip milletvekili Sera Kadıgil sadece partisinin değil özgür demokrat adil tüm kadınların meclisteki sesi oluyor. STK lar da yüzlerce binlerce kadınımız her yerdeler.

Ancak ülkemizin kadın politikalarının el verdiği ölçüde her yerde erkek rakiplerinin bir adım gerisinde, sindirilerek, susturulmaya çalışarak mücadele veriyorlarken lider olan siyasi kadın temsilcilerimiz erkeklerin ekmeğine yağ sürüp kadın kimlikleri çekmecede onlar gibi davranarak erkeklerin “Ne olacak kadın işte, kadından lider olmaz” küçümseyen tavrını bütün kadınlarımıza paylaştırıyorlar…

Siyasette kaybeden her kadınla birlikte ülkemiz kadını haklarından, özgürlüğünden mücadelesinden yine yine

KADIN KAYBETTİ…

Enseyi karartmıyor ülkemizde esen umut rüzgarında saçlarımızı savurarak, depremde binlerce mağdur insanımızı her şeyin önünde tutarak mücadeleye devam…

KADINCA hak mücadelesinde 45. Yılında. Yeni dünyada yerini alıyor.Yapay zeka ile dergimizin gençlerinin becerilerini güçlerini heyecanlarını birleştirerek 8 MART dünya kadınlar gününde 45 yıllık mücadeleyi yansıtan kapaklarımızı NFT sergisine dönüştürerek “Geçmişten Geleceğe KADINCA dokunuyoruz” başlığı ile kadınlarımıza dünlerin acılarını geleceğe taşımayacak gençlerimizle kadın erkek demeden elele verdik. Buse Kılıç koordinatörlüğünde NFT çalışmalarımıza emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkürler derken, bize bu yolu açan METAVERSE projeleriyle uluslararası ödül sahibi KADINCA gönüllüsü dostum Nejla Arıbaş’a İsviçre’den  bizlere el uzattığı destek olup güç verdiği için minnettarım… Kadın dayanışmasıyla daha güçlü, gençlerimizle daha yenilikçi özgür güzel günlere.

ÖNCE İNSAN HAKLARI SONRA BÜTÜN HAKLARIMIZ

HER ŞEY GÜZEL OLACAK

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Oya DEMİRTOK

Benzer Yazılar