Puantiyeler Zirvede Yayoi Kusama & Louis Vuitton

 Puantiyeler Zirvede        Yayoi Kusama & Louis Vuitton

   

93 yaşındaki ikonik Japon sanatçı Yayoi Kusama’nın Louis Vuitton ile yaptığı iş birliği moda ve sanat dünyasının gündeminde

Markaların artık en büyük kurtarıcısı yaptıkları iş birlikleri. Modaevleri de sık sık farklı markalar, sanatçılar ve tasarımcılarla iş birliği yapıyor. Ama elbette çoğu 2023 Louis Vuitton x Yayoi Kusama koleksiyonu gibi ses getirmiyor. Bu, aslında Louis Vuitton’un Yayoi Kusama ile yaptığı ilk çalışma değil. Kusama’yı tam 10 yıl önce Louis Vuitton’a ilk getiren o dönem markanın kreatif direktörü olan Marc Jacobs. Bu ay satışa çıkan koleksiyonu ise aralık ayının ilk günlerinde Miami Art Basel’de görme şansını yakalamıştım. Doğrusu, son zamanlarda çağdaş sanat fuarlarında herkesi şaşırtan, daha önce görmediğimiz çok az şey oluyor diye düşünmüştüm. İşte o yüzden, uzun yıllar öncesine dayanan Louis Vuitton-Yayoi Kusama iş birliği bile fuarın en öne çıkanlarındandı.

Peki, ama Yayoi Kusama hakkında ne biliyorsunuz? 93 yaşındaki sanatçı, imzası olan Infinity Nets serisinden White No. 28 (1960), 2014 Christie’s müzayedesinde 7.1 milyon dolara satıldığında yaşayan en pahalı kadın sanatçı oldu. Japonya’daki mütevazı başlangıçtan uluslararası üne sahip bir sanatçıya dönüşen Kusama, sanatının gücüyle kendi hayatını kararlı bir şekilde değiştirdi. Kusama, ilkokulda balkabağı resimleri çizmeye başladı ve 10 yaşında ailesinden, II. Dünya Savaşı’ndan ve kendi zihninden kaçışı olan halüsinasyonları görmeye başladığında, elbette bunların dünya çapında sanat eserlerine dönüşeceğini ve uluslararası kariyerini belirleyeceğini bilemezdi. Büyüdüğü evin yakınındaki nehir yatağını kaplayan pürüzsüz beyaz taşlardan büyülendiğini ve noktalara kalıcı saplantısının ardındaki ufuk açıcı etkilerden biri olarak gördüğünü anlattı.

Kusama, Matsumoto’da büyüdü ve Kyoto Şehri Sanat Üniversitesi’nde nihonga adı verilen geleneksel Japon resim stilinde eğitim aldı. Amerikan Soyut izlenimciliğinden ilham aldı. Kusama, Tokyo ve Fransa’da yaşadıktan sonra 27 yaşında ABD’ye gitmek üzere Japonya’dan ayrıldı.

New York’un avangart sahnesinde

1958’de New York’a taşındı ve 1960’lar boyunca New York avangart sahnesinin, özellikle de pop-art hareketinin bir parçasıydı. 1960’ların sonlarında hippi karşı kültürünün yükselişini kucaklayarak, çıplak katılımcıların parlak renkli puantiyelerle boyandığı bir dizi etkinlik organize ederek dikkatleri çekti. Kusama, 1963’ten beri Mirror/Sonsuzluk Odaları serisine devam ediyor. Bu karmaşık sonsuzluk aynası enstalasyonlarında, aynalı camla kaplı amaca uygun olarak inşa edilmiş odalarda, izleyicinin üzerinde çeşitli yüksekliklerde asılı duran çok sayıda neon renkli top bulunuyor. İçeride küçük bir platformun üzerinde duranlar, ışığın aynalı yüzeylerden tekrar tekrar yansıdığını görüyor ve işte bu hiç bitmeyen bir alan yanılsaması yaratıyor.

Japonya’ya dönüş

1973’te Kusama, Japonya’ya döndü ve burada şaşırtıcı derecede içgüdüsel ve gerçeküstü romanlar, kısa öyküler ve şiirler yazmaya başladı. Kusama, o dönem de akıl sağlığıyla ilgili sorunlar yaşadığını da hiç saklamadı. Sanatın zihinsel sorunlarını ifade etme yolu haline geldiğini söylüyordu. Daha sonra bir röportajında, “Acı, endişe ve korkuyla her gün savaşıyorum ve hastalığımı iyileştiren bulduğum tek yöntem sanat yaratmaya devam etmek” diyordu.

Çocukluğunda aile sorunlarından ve II. Dünya Savaşı’nda yaşadıklarından çok etkilenen Kusama, birçok kez intihara da kalkıştı. Sonunda 1977’de kendi isteğiyle bir akıl hastanesinde yaşamına devam etme kararı aldı ve stüdyosunu da hastanenin hemen yanına taşıdı. Kusama’nın sık sık şöyle dediği aktarılır: “Sanat olmasaydı, uzun zaman önce kendimi öldürürdüm.”

Sonsuzluk Odaları

1970’lerden beri imzası olan puantiyeli sanatının varyasyonlarını sürekli üreten Kusama, Instagram’da çok popüler olan “Sonsuzluk Odaları” ve anında tanınan puantiyeli balkabakları sayesinde bugün hâlâ dünyanın en ünlü sanatçılarından biri. Kusama’nın Londra’daki galerisi Victoria Miro’nun direktörü Glenn Scott-Wright şöyle hatırlıyor: “Bir keresinde bana, ‘Sanatımın her zaman her yerde olmasını istiyorum’ demişti.”

Şimdi ise bir Yayoi Kusama robotu, New York’ta 5’inci Cadde’deki Louis Vuitton mağazasının camlarını ünlü noktalarıyla boyuyor.

İşte Louis Vuitton ile yaptığı bu işbirliğiyle Kusama, sanatının her yerde olması amacına da ulaştı.

Benzer Yazılar