MATRUŞKA Her şeyi bilen bir dostum var. Çok şanslıyım, şükrediyorum. Hem çok gezmiş hem de çok okuyan. Hem yorumlayan hem sorgulayan hem de düşünebilen. Eğitimini yurt dışında yapmış. Bu öz güven, bazen bana, acaba yurt dışında yaşamasından mı kaynaklanıyor diye düşündürse de cevabım hemen hayır oluverir. Onun bu bilmişliği, tamamen entelektüel kimliğinden ve birikimindendir. Uzunca […]Devamını Oku
İstanbul’u fena vurdu yasaklar. Yasağın kendisi de yasak olmalı. Ahhh!!! İstanbul çilen dolmamış. Erguvan’ların betona gömülmüş. Ihlamur kokun egzoz kokusuna karışmış. Pandemi ile Beyoğlu polis kordonu altına alınmış. Beyoğlu beyliğini yitireli nice yıllar geçmiş. Rakının kokusu mu ağır geldi beyler ? Biranın aşk ile köpürmesi mi? Oysa Beyoğlu’nun sokak çocukları var… Kedilerin karnında baygın uyuyan […]Devamını Oku
İNTİHAR Yaşamı ve ölümü anlamak çok zor. Yaşamdan vaz geçip, intiharı seçenleri anlamak ise anlaşılmaz bir durum. Neden yaşıyorum sorusu intihar sebebi olmamalı. Bir insan neden yaşamak istemez ki? Neden intiharı seçer ki? Dünya kirli diye intihar edilir mi? İnsan eğer aç ise evine, eşine, çocuklarına onları doyuracak katık getiremiyorsa, intihar mı etmeli? Bir kere […]Devamını Oku
6 MAYIS 1972 Türkiye’yi o günlerde derinden sarsan olay fidan gibi üç gencin asılmasıydı. Hafızalardan silinmeyen bu üç genç Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan yıllar geçse de karanlık bir devrin sembolü olarak şiirlerde romanlarda yaşadılar yaşayacaklar.İşte o günleri yüreğinde acıyla yaşayan genç şair Süheyla Taşçıer’in 1972 yılında hissettiklerini günümüze ulaştıran şiiriyle yine bir neslin [&Devamını Oku
Tam duvarlarla konuşmaya başlamış, deliriyor muyum diye korkmaya başlamıştım ki; Arif Verimli hocamız ‘siz duvarla konuşuyorsanız sorun yok ,duvar size cevap veriyorsa işte o zaman bana gelin’ demiş rahatlamıştım . Çok şükür bunca aydır duvarcıklarımla dost, kardeş, eş olduk duvarlardan cevap yoktu. Ama derken bir gece olan oldu! İşte o gün bugün haftalardır bir türlü […]Devamını Oku
Bu sabah kıymetli bir arkadaşım aradı. Sesini duymak beni çok memnun etti. Adeta bir terapi gibiydi. Ne çok şey konuştuk. Kah güldük, kah kızdık, kah özlem duyduk. Bir ara: Havva! Camdaki kız dizisini izliyor musun dedi. Hayır dedim. O kadar ilginç bir şey söyledi ki bu yazımın konusu oldu. Bu dizi bana, annemi hatırlattı. Çocukken […]Devamını Oku
İNSAN, dediğimiz ne kadar ilginç bir varlık. Düşünebilme yetisi olan ama nedense genelde, ilkel beynine teslim olan. Açgözlü, bencil, saldırgan… İnsan denilen varlığın en önemli özelliği başkalarının hayatını izlemek. Başkalarının hayatının seyircisi olmak. Başkaları hakkında hüküm vermek… En çok da kadınlar hakkında. Ya kendin için? Kendini görmek isteğin var mı? Kendi değerini ölçmek isteğin? &Devamını Oku
Kız ve erkek çocuklarınızı önyargıdan, ayrımcılıktan ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığından uzak bir dünyada büyütmek ister misiniz? Koşullanmış tüm dayatmalardan uzakta… O zaman her şey daha iyi olmaz mıydı? Bir kız çocuğuna ya da bir erkek çocuğuna sırf kız olduğu için ya da erkek olduğu için yapmasını hatta yapmaması gerekenleri söylemek ve kalıba sokmak ne kadar […]Devamını Oku
BEN YAPTIM OLDU DİYEN VARSA? 2016 ; moktan bir yıl geçirdik iktidar kötü, muhalefet kötü sen kötü, ben evet hep iyi !!!! Yok ya iyi falan değilim hayatımda olmadığım kadar kötüyüm gerçekten rahat olun! Vatana ihanet yok herkes kadar kötüyüm! Ülke bu haldeyken senin benim derdim ne ola ki? De ayrı, ki ayrı yazılır geyiği […]Devamını Oku
O-HALDE Arkadaşlarım yemeğe çağırıyor. Etilerde en sevdiğim etçi. Kaç günlerdir hem diyette, hem de ev basmış bunalım oturuyorum. Şahane teklif… 15/Temmuz saat 20 30 Anneannemin taktığı adıyla, Mehmet efendi köprüsünün Anadolu yakasındayım… Saçlar yeni sarıya boyanmış. Arkadaşlarıma karşı depresyonda kadın imajı olmamalı dimi! O-HALDE Derhal saçlar maşalansın, şıklaşılsın,, topuklular hatta inciler takılsın… Şahaneyim of be…Haydi […]Devamını Oku